Your address will show here +12 34 56 78
Blog

Hatay, sizi şaşırtır.

Sürprizlerle doludur.

Caminin birinin kapısından içeri girersiniz, içinde gördüğünüz minareler değildir sadece.

Mis gibi kokan turunçları hissedersiniz, dünyaya bakışınız değişir.

Yüzyılların birikimini hissedersiniz o güzelim kapılardan içeri girdiğinizde.

Dar sokakları ile yıllara meydan okuyarak ayakta duran evlerin hikayesini yaşarsınız, avluların içinde.

Avluları sizi şaşırtır, içinde göreceğiniz meyve ağaçlarına bakar kalırsınız.

Öyküsü vardır her bir hanenin, kendi yaşanmışlığını anlatan.

Etkilenirsiniz.

Bir solukta kendinizi yüzyıl öncesinden beri o evin insanı hissedersiniz.

İçinde sizi ağırlayan, size gülümseyen insanları yakın akrabanız olmuştur.

Gelecek seyahatiniz planlanmıştır bile, şaşırırsınız.

Hatay’ın o ünlü kahvaltısının zenginliği, birbirinden farklı tatların uyumu, çok çeşitli tabaklardan alınan lokmalara rağmen ağzınızda kalan tat sizi şaşırtır.

Sofraya konulan malzemelerde kullanılan zeytin çeşitliliğine inanmakta zorlanırsınız.

Hatay coğrafyasının zeytin konusunda sessiz kalmasına rağmen içinde bulunduğu topraklar zeytinin anavatanıdır çok bilinmese de…

Halhalisinden Savranisine, Karamanisine yerel zeytinlerinden elde edilen zeytinyağının o kendine has aroması, ‘Bereketli olsun’la başlayan hasatları tadına doyamayacağınız yemekler içindir.

Amik Gölü’nün kurumasıyla elde eldilen müthiş bereketli topraklarında tarım arazileri görürüsünüz boydan boya.

Biberinden pamuğuna, kavununa, bezelyesine, zahterine, patlıcanına, fasulyesine, narına…

Hatay’ın merkezinden Altınözü’ne doğru giderken yolda karşılaşmaya başladığınız zeytin ağaçları, Tokaçlı’ya doğru yol alırken çiftliklerin ve zeytin ağaçlarının heybeti, bakımlı arazileri sizi şaşırtır.

Tarlaların içinden geçerken zeytin ağaçlarının bakımı için üretilen çözümleri görünce, üreticinin geleneksel tatları korumak için kendini geliştirmesi, ‘yeni nesil’ diye tanımlanan çiftçilik anlayışları sizi hayran bırakır.

İstanbulluların hep bildiği, Gemlik’ten aşağı inerken çehreyi değiştiren zeytinliklerinin, Orhangazi’nin zeytin ağaçlarıyla dolu köylerinin, Ayvalık’ın yol boyu gözünüzü kamaştıran zeytin ağaçlarının, Aydın’ın bildiğimiz o büyük zeytin arazilerinin benzerlerine bu coğrafyada rastlayınca şaşırırsınız.

Ülke sınırlarına dayanan zeytin çiftliklerinde kendiniz için rotalar oluşturursunuz, her bahçede ikram edilen yemeklerle birlikte…

Zeytinlerin geleneksel yöntemlerle sabunhanelerde sıkıldığını görebileceğiniz eski yapıları kolayca burada bulabilirsiniz.

“Ya nasıl kalmış bu sabunhaneler bugüne değin?” der, şaşırırsınız.

Hatta yolunuzu Tokaçlı’ya düşürün, Zeytin Mengene Müzesi’ni bir dolaşın.

Zeytinin ana vatanından alıntılar sizi coğrafyanın geçmişine taşısın, zeytiniyle tanıştırsın.

Sizi coğrafyanın dokusuyla sarıp sarmalasın, esintisi mutlu etsin.

Akdeniz Bölgesi’ndeki zeytin üretiminin yüzde 30’unu gerçekleştiren Hatay, bu yüksek pay oranı ile kendi bölgesinde birinci sırada yer alır.

Türkiye’deki zeytin ağacı varlığı bakımından yüzde 10’luk dilimde olan Hatay’ın üretimin yüzde 50’si Altınözü’nde yapılır, öğrendiğinizde şaşırırsınız.

Coğrafi işaretleme çalışmalarının sürdüğü, markalaşmada hızlı adımlarla ilerleyen Hatay, gastronomisinin zenginliğiyle UNESCO tarafından ‘Gastronomi Şehri’ olarak ülkemizde bu unvana sahip ikinci şehir konumdadır.

Zeytinyağı yemeklerinin baştacıdır, şaşırırsınız.

Meyve ve sebzelerin her daim kurusunu da tazesini de aynı tezgahta bulabileceğiniz Hatay sizi şaşırtır.

“Bu nasıl oluyor?”, diye sordurur.

“O hep bildik, tanıdık” dersiniz, taze kekik için…

Ama şaşırırsınız, Zahter Salatası’nı bol Halhali zeytini ile yediğinizde!

Damağınızda kalır elden ele taşınan yüzyılların izi, o yenilen güzelim sarmalarla…

Şaşırırsınız, “Bir tane, bir tane daha” derken, biten tepsiyi görünce.

Sofraya gelen kahve bildik değildir.

Buna rağmen alışkanlık yaratır, şaşırırsınız.

Bir duvarın kenarında rastladığınız güzellik sizi şaşırtır.

Gördüğünüze inanmakta zorlanırsınız.

Hatay künefesi ağzınızda dağılan lezzet patlamasıyla sizi şaşırtır.

Yeniden yemek için tabağa uzanırsınız, yaptığınız sizi şaşırtır.

Tarım ürünlerinin zenginliği değildir sadece sizi şaşırtan…

Doğal ortamında yetişen narından üzümüne, incirine, kekiğine, biberine taze mi taze, lezzetli, bir de güzeldir.

“Hepsi bir arada nasıl olur?” diye inanmakta zorlanırsınız, şaşırırsınız.

Yüzyılların izidir ilmek ilmek dokunan, bayrağımızla sarılan…

Kültürüdür sizi şaşırtan. Hatay bu, sizi şaşırtır!

(Sabriye Kocabalkan – İstanbul Gastronomi Kurucusu)

0