Blog, Genel
Aydın’ı Keşfet…
Aydın’ı keşfetmek için kıyısından, köşesinden değil, içinden geçmek gerek. Yolunuzu Aydın’a düşürün ve keşfedin. İncirinden, zeytinine, yeşilin o en lezzetli taze otlarına, dağlarına, kestanesine, hikayeleri ile hepimizi etkileyen Efesine, Zeybeğine, arkeolojiden en çok nasibini almış köylerine şöyle bir bakın. Hayal sınırlarınızı zorlayacak bereketinden sual olmayan topraklarında yetişen çeşidi çok ürünlerinden, kentin antik çağlara dayanan kültür varlıklarına, geçmişten bugüne değin korunan o çok tanıdık değerlerini fark ettiğinizde, şehrin her açıdan derinleşmiş büyüklüğüne inanmakta zorlanacaksınız. Şehrin merkezi dar bir alanda kurulu olsa da içinde barındırdığı kültürün yansıttığı büyüklüğünü fark ettiğiniz zaman şehrin, gülümseyerek size Gün Aydın! dediğini duyacaksınız.
Siz hangi yolu tercih edersiniz bilemem. Ama keşfetmek için yola çıkmak gerek. Altın kuralımız bu. Tercihiniz hangi yol olursa olsun karşılaşacağınız manzara sizi içine sürükleyecek. Yediğiniz, içtiğiniz doğanın bir armağanı olarak doğal tadı ile sizi etkileyecek, garantili.
Bir yol var Bozdoğan’a giderken, doğanın gözünüzü kamaştıracağı, sizi içine alacağı. Işık huzmeleri ile dağ yolundan geçerken kendinizi bir başka dünyada bulacağınız. Böyle zamanlarda kendinizi özgür bırakın doğa gözünüzü kamaştırsın, izin verin sizi içine alsın sarıp sarmalasın. Efsaneler midir sizi etkileyen yoksa yolda rastladığınız bitki çeşitliliği midir, bilinmez. Arabanızı yol kenarına çekip, ısırgan otunun bu kadar çok çeşidi var mı diyeceksiniz. Bozdoğan’da manda kaymağı ile yapılan pidenin tadına bakacak, lezzetine doyamayacaksınız.
Karacasu’da, Afrodisias kalıntıları ile güzelliğin kanunlarının aslında coğrafyanın bitki örtüsü mü, havası mı diye düşünürken, masmavi gökyüzünde bulutların seyrine dalacaksınız, o muhteşem zeytin ağaçlarının üzerinden. Gittiğiniz her köyde önünüze geçmiş dönemlerden kalma bir kalıntı çıkacak, aklınıza takılacak acaba bu kalıntı hangi dönemden kalma diyeceksiniz.
Söke’de gözünüzün alabildiğince uzanan yeşilliğine, kahvelerde sizi bekleyen dost sohbetlerine dalacaksınız. Ortaklar’ da yol üzerinde yediğiniz çöp şişin öyküsü olduğunu duyunca şaşıracaksınız. Milli yiyeceklerimizden olan köfteyi Aydın’da, dövme köfte olarak tanıyacaksınız. Bulgur ve etin taşlarla dövülerek yapıldığı Dövme Köfte’ nin, Keşkek’ te olduğu gibi düğünlere has yemeklerden biri olduğunu öğreneceksiniz. Düğüne davet edilmedim diye sakın üzülmeyin, Aydın insanı sizi kucaklıyor. Hoş geldin, iyi ki geldin diyerek sizi en özel günlerinden birine kolayca davet ediyor, aileden biriymişçesine. Ege’nin güzelliğini taşıyan insanlarının yaşadıkları coğrafyaya hakkını verdiğini göreceksiniz.
Menderes havzasına bereket tanrıçasının eli değmiş midir, bilinmez. Ancak Aydın’da yetişen ürün ve ot çeşitliliği bir semt pazarında gözünüzün önünde seyrederken bu soru aklınıza takılacaktır, eminim. Patlıcanının siyah renginden dolayı ismi ile anılan Aydın Patlıcanına, dağlarında yetişen kestanesinin bolluğuna, çeşidi çok o güzelim mantarlarına, enginarına, üzümüne, dünyaca ünlü incirine ve tabii ki zeytinine Aydın’da yok yok… Pazarlarını dolaştığınızda, incirin her boyda satılan kurusunun yanında zeytinin her türlüsünü göreceğiniz garantili. Meyve bolluğunun yanında yeşilin o sağlıklı albenisine kapılacaksınız.
Antik çağlardan bu yana birçok özelliğini korumayı başarmış olan şehir, Ege Mutfağı’ nın gerçek sahiplerinden de birisi olduğunu her fırsatta size fısıldayacak. Yemeklerinin olmazsa olmazı ise, zeytinyağı. Coğrafyanın kendine özgü dengesi beslenmesine de yansımış durumda. Hatta size küçük bir sır vereyim, en uzun yaşayan insanlarımız Aydın Nazilli’deler.
Ne ararsanız bulacağınız bu şehrin en önemli özelliğinin geçmişinden kalan o paha biçilemez kültürel değerinin ötesinde olduğunu söylemeliyim. Lezzet peşinden koşarken geçirdiğim seyahatlerin en kıymetlilerinden biri olarak tanımlayabilirim, Aydın’ı. Şehrin, bereketinden sual olmayan toprakları ve bu topraklarda yetişen muhteşem ürünleri var. Bu çeşitlilik sizi şaşırtacak hangi mevsim giderseniz bolluk, bereket hep karşınıza çıkacak mevsimleri kendi tonlarında yaşayacaksınız, Aydın’da.
Sabriye Kocabalkan
15,07,2019 – İstanbul Kadıköy